21 Ağustos 2005

DİLBİLİM: TÜRKÇE'NİN FİLİZLERİ


İTALYANCA, (ETRÜSKÇE) ve TÜRKÇE*

A. Ümit İriş

Malum "ağademişyan"lar-ca adı yereleşmiş haliyle imparator Augustus’tan geldiği sanılıp varsayılan Ağustos ayındayız ve güney batı sahillerimiz Italyanlarla dolup taşıyor (eskisi kadar olmasa da !!!). Kulağıma çalınan bazı kelime ve sesleri sizlerle paylaşayım dedim :-)))

Chiamata = (Kiyamata) Çağrı, yük sesle çağrı = Şamata = Kıyamet

Auguri = (okunduğu gibi ) = "Uğur" lar, "Uğur"lu olsun. [Fransızcası da "Augure" (Ogür okunuyor)] "Hayır" da zaten Yunanca "xeire" den geliyor ve M.Ö. yapılan mezar-lâhit ve çeşmelerin üzerinde de "xeiret" = hayrat yazıyor. İtalyan televizyonlarında “Haberler” de halâ Herete = "Hayırlar size, hayırlar olsun" şeklinde başlıyor. Yani "Hayır" söz ve kavramı da sanılanın aksine "Müslümanca" değilmiş. "Diyanet" = Diana = Di ana = Ana Tanrıça ile ilgili olan işler gibi... Malum Diana Ana tanrıçanın erkek kardeşi de bizde "Deu" = Dayı oluyor, Dev de olmasının yanısıra.

Onlar halâ Bir karşılığı = Uno = Ana yı, Ena'yı , (One = gene Ana) koruyorlar Anca iki = Dio yani Tanrı (Erkek) oluyor, Ana dan sonra geliyor... Tıpkı Madonna Meryemin Hrıstiyanlığın kabulünden 400 sene sonra katoliklikle geri gelmesi ve günümüzde ağır basması gibi... Biz daha M.Ö. 3000 lerde yapmış olduğumuz "Erkek özgürlük hareketinin coşkusu ve sarhoşluğunu yaşıyoruz. " Bir = Per = Baba, Işık ( fer) vs diyerek. [İşin içinde "Vir - Ver" de var tabii ki. " Ben çalışmayayım sen ver" gibilerden. !!! :-))) ] Ana’ya yaratımdaki hakkını en sonda mezara girerken teslim ediyoruz biz :-)))

(Bu husus bence batıyla aramızdaki Hrıstiyan Müslüman çatışmasından da daha önemli, eski ve köklü bir ayırım. Üzerinde esas kafa patlatılması gereken "anlamsız ama dal budak ve kök salmış ve kanımca ayrımın temelini oluşturmuş ve alt alta üst üste güreşerek M.Ö. 9000 lere kadar taşınabilecek olan temel bir konu....)

Ciabbate ( Çabbate) = "Şıpıtı' k" terlik

Zaino = (Zayno) Çanta, "ziyn'et eşyalarının konduğu "borsa"= torba (Fransızcası Burs). Zeyn, Arapça Güzel, Ziynet Güzel olanlar, Zayno da Ziynetin konduğu torba... Bu da Ur’um'un Ur Amme’nin gidip te Roma olmuş olması gibi bir netice. Ama öyle veya böyle Semitik ve Hint Avrupa ayrımının ve tabii Oralo Altay filolojik grup ayırmacılığının eksikliğini ve dayanak olamıyacağını gösteren güzel bir olgu kanımca... Bu arada "Zinedine"in Zidane’ın adının Zeynettin yani Zeyn-ed-dîn, yani Din'in değerlisi, güzeli demek olduğunu kaç kişi bulmuştu, farketmişti acaba merak ediyorum... Tıpkı, Thales’le Müselles ilişkisinin ve Üçüncü çocuk Talât’la, Selasiye ile olan ilişkisinin çok kimsenin göz önünde oldukları halde farkedilemedikleri gibi.

Sedere = Oturmak = Sedir (daha önce yazmıştım)
Cedere (Çedere) = Uzanıp yatmak = Çadır
Sedilie (Sedilye) = Sandalye
Scarpe (Skarpe) = İskarpin, ayakkabı
Cesimo ( Çezimo) = Çeşme
Messo -Mezzo = Masa ( Ortaya konulan, ortaya konulmuş ...)
Tavola = Masa = Tavla ( Masa... oyunu ) Table ... a gidiyor ordan
Biricchino (Birikino) = Biriktiren (Daha çok çok sayıda kadın veya erkek tavlayan onları biriktiren " uyanık zampara " anlamında kullanılıyor. Bir.. iki...(birden fazla) sayan "hin" şeklinde).

Marangon = Marangoz ( Friuli bölgesinde ) Çoğulu Marangons, Marangoz çoğuldan geliyor anlaşılan. Onlar Osmanlıca dan gelme olarak biliyor... ????
Cicero (Çiçero) = Meşhur Romalı hatip = Çaçaron "çok konuşan kimse) ( 1071 de Cicero nerden "halk" düzeyinde biliniyordu ki bu lâf yaygın olarak lisana girdi ?, Ayrıca Çaçaron Fethiye köylerinde de yaygın bir sülale soyadı :-))) )
Caccherare ( Kakkerare ) = Kakırdamak, karşılıklı yarenlik etmek, konuşmak.

Fiillerin sonunun "re" "ra gibi "kral" lık ekiyle bitmesi de bir şey yapanın "krallaşması" düşünce tarzından gelmiş lisana sanırım. Bizdeki "mek - mak" ların da İngilizce de "make" = yapmak olmasından önce, Magi - Macit - Mucitlikle ilgili olmaları gibi. (Bkz. Irandaki Darius’un kovduğu "Mag" lar; ve önceleri, Mecaz'cı Maggit Macide Meduza lar... vs.)

Veeeeee...

Tessitura = Tekstil - dokuma = Tesettür !!! (Eski Romalı kadınların da tesettürlü, bol dokunmuş kumaşa sarılı olduklarını düşünürsek !!! :-))) Bkz: Antalya müzesi, Istanbul Arkeoloji müzesi, daha da öncesinde Anadolu’lu Amazonlar (Umm Adon = Tanrının Ana' ları) vs,vs,vs.

İnsanlık Matrix’inin Örümcek "web" ağı çok geniş ve ayrıntılı vesselâm.

A. Ümit İriş
21 Ağustos 2005
GüneşDilKuramı elektronik posta grubu


NOT:
* Başlık, Veysel Batmaz tarafından konulmuştur.

Hiç yorum yok: